Neştersiz Güzellik




Cilt, her insan için güzelliğin simgesidir. Güzel bir yüz ya da vücut hatlarına sahip olmak güzel görünüm için yeterli değildir.

Onları dışa yansıtacak, bedendeki gençliği ve sağlığı tamamlayacak olan vucudumuzun en geniş organı olan derideki görünümdür. Vucüt fonksiyonlarındaki öneminin yanında cilt biyolojik yaşı ve dolayısıyla yaşlanmayı dışa yansıtan ilk organ olması nedeniyle de önem arzeder. Günümüzde ilerleyen teknoloji ve modern tıp uygulamaların hedefinde de genç kalan ve hiç yaşalanmasına izin vermeyeceğimiz ruhumuza bedenimizi uydurmak düşmektedir.Ancak bu uygulamalardan önce de ,kişinin vucut sağlığını korumuş ve önlemlerini zamanında almış olması esastır.

Anne karnında su içinde yaşamaya başlayan deri, dış dünyada da canlılığını sağlayacak ve gençliğini koruyacak bu nemli ortamı her zaman bulmalıdır. Gençlik döneminde hiç yıpranmayacağını düşündüğümüz, sadece üzerindeki akneleriyle (sivilce) uğraştığımız cildimizi yazın güneş, kışın solaryumla bronzlaştırmaya çalışarakta yaşlanmasını hızlandırdığımızın farkına ancak orta yaşlarda anlamaya başlarız. Cildin bebeklikten yaşlılağa hayatın her döneminde ve her mevsimde yoğun neme ihtiyacı vardır. Ciltteki nemi, alınan besinler, tüketilen sıvılar ve üzerine uygulanan nemlendiriciler sağlar. Cilt kişinin psikolojik durumunuda dışa yansıtır. Stres durumlarında sırt, göğüs ve yüz cildinde olan değişimleri hepimiz biliriz. Özellikle yoğun stres dönemlerinde cildin korunması ayrı bir önem taşır. Temizliği tam yapılmış, nemi sağlanıp güneşten korunmuş cilt bu dönemi en az izle atlatır.

Gençlik döneminde kişinin cildine uygun ürünlerle temizliğini yapıp,nemlendirici kullanmış olması, yaz ve kış uygun koruma faktörleriyle cildini güneşten korumuş olması cilt yaşlanmasını geciktirecektir. Genetik, beslenme, bakım ve koruma cildin kalitesini yansıtmada önemlidir. Özellikle güneşten korunmuş ve bakımı tam sağlanmış cilt kolay kolay yaşlanmaz. Bu nedenlede güneşle en fazla maruz kalan yüz ve el cildinde yıpranmalar hızlı olur. Bu nedenledir ki bu bölge cildinin bakımı ve onarımı estetik cerrahide önemli bir yer tutar.

Cilt bakımında temizlik ilk şarttır.En az günde bir kez tercihan geceleri makyaj ya da günlük çevrenin yaptığı kirlenmeler cilt pH’sına uygun ,kokusuz,renksiz ve saf sıvı jellerle temizlenmelidir.

Cilt bakımının ikinci esası cildin nemlendirilmesidir.Duş sonrası ya da cildin uygun temizleyicilerle temizlenmesi sonrası tam kurumadan cilt yapısına uygun nemlendiricilerle cilt en az iki kat üst üste nemlendirilmelidir.

Güneşe çıkmadan öncede uygun faktörlü güneş koruyucuların kullanılması cilt bakımını tamamlar.

Her şeye rağmen zaman içinde ciltte değişimler meydana gelir.

30 yaş başlarında artık göz kenarlarında kaz ayağı çizgileri dediğimiz kırışıklar,kaş arasında kaş çatma çizgileri ve alın çizgileri belirginleşir.Bu dönem deki ince kırışıkları gidermede botilum toksini olan BOTOX yardıma koşar.Botox,kası kasan sinirden uyaranların çıkışını bloke ederek ortalama 6-8 ay kasılmaları durdurarak kırışıklıkların kaybını sağlar.İşlem çok ince iğnelerle kasılan kas bölgelerine ilacın verilmesi tarzında yapılır ve yaklaşık 15 dakika sürer. İşlem sonrası enjeksiyon bölgelerinde hafif bir kızarıklık olsada iki saat içinde tamamen geçer.İlacın etkisi ortalama birinci haftada belirginleşir.Kırışıklar gitmiş,kaşlar hafif kalkmış ve gerginliğe bağlı cilt parlamış görünüme kavuşur.Yaklaşık 8 aylık peryotlarla tekrarlanabilen ilacın bilinen yan etkileri yoktur.Sadece hamile ve bazı nörolojik hastalığı olan kişilere uygulanmaz.

35 yaşlarında cildin gerginliğini sağlayan bağ dokusunda azalmalar başlar ve nazolabial oluk dediğimiz dudak ve burun arasında kalın çizgiler belirginleşmeye başlar .Bu boşlukların doldurulmasında hyolorunik asit içeren dolgu maddeleri yardımcımız olur.Boşluklar dolgularla yaklaşık 15 dakikalık işlemle doldurulurken aynı seansta ihtiyaç olursa özel dudak dolgularıyla dudak dolgunlaştırmada yapılabilir.Dolgu maddeleri vucuttaki bağ dokusunun ana yapısı olan kollejenin yapısında olup DNA teknolojisi ile üretilmiştir ve vucuda alerjik bir reaksiyon yapmaz.

40’lı yaşlarda artık elmacık kemiklerinin üzerindeki yağ dokusundaki erimeler yanak cildinde sarkıklar yapar. Yorgun ve yaşlı ifanin sebebi olarak bu kez yanak yağlarındaki erimeler karşımıza çıkar.Bu bölgeninde dolgu maddeleriyle doldurulması yüze kaybetmeye başladığı canlılığı geri kazandırır.Dolgu maddelerinin de ömrü yaklaşık 8-12 aydır ve zamanla tekrarlanmaları gerekir.Dolgu işleminden hemen sonra hafif bir ödem olabilir ancak buda bir kaç gün içinde geriler.

Medikal Estetik dolgu işleminin bir diğer alternatifi kişinin kendi vucudundan alınan yağın bir takım işlemlerden geçirilerek ihtiyaç olan yüz bölgesine enjekte edilmesidir ki,bu basitte olsa cerrahi isteyen bir işlemdir.

50’li yaşlara kadar bakımı ve desteği sağlanmış yüz cildi kişinin biyolojik değil tamamen ruh yaşıtını yansıtacak kadar iddalı kalır.Bu yaşlardan yapılacak işlemlere küçük cerrahi işlemlerinde eklenmesi tamamlayıcı olur.

Beden ve ruh yaşı uyumlu olan kişiler hayata her zaman daha sıkı bağlarla tutunur ve hayatı daha anlamlı yaşar.

http://www.avrat.net/category/saglik/cilt-sagligi/



Yorumlar