Tarih öncesi çağlardan beri bilinir. MÖ birinci yüzyılda 40 derde çare olarak sayılan hardal, erkeklerin cinsel bezlerinin işleyişini etkileyerek, cinsel isteklerini kamçılar ve cinsel güçlerini arttırır. Romalılar akla gelebilecek her yemekte kullandıkları hardala, mustus ve ateşli anlamına gelen ardens kelimelerini birleştirerek isim vermişlerdir.
Akdeniz ve Orta Avrupa’da yetişen ve turpla akraba olan hardal bitkisi, Yunanlı hekim Hipokrates tarafından ilaç olarak kullanılırdı.
Hardal
Hardalın değişik türleri vardır. Kara hardal, en keskin tadı olan tohumlara sahiptir. Kahverengi hardal, ürün alınması en kolay hardal türüdür. Ak hardal, koruyucu özellikleri en fazla olan türdür.
Mideyi ve bağırsakları uyaran hardal salgıları arttırarak sindirimi kolaylaştırır. İştah açıcı özelliği de vardır.
Hardal yakısı yapılarak da kullanılabilir.Zatürre ve bronşitte göğüs bölgesine uygulanır. Romatizma ve siyatik ağrıları da bu yöntemle dindirilebilir. Duyarlı derilerde alerjilere yol açabilen hardal, ağır kan dolaşımı bozuklukları, yüksek kan basıncı ve (örneğin varis gibi) damar rahatsızlıkları durumunda kullanılmamalıdır. Çünkü uygulandığı bölgeye derinlemesine etki eder.
Nelere faydası vardır?
- Erkeklerde cinsel gücü arttırır ve cinsel isteği kamçılar
- Mideyi ve bağırsakları uyararak, sindirimi kolaylaştırır
- İştah açar
- Kalın bağırsakları çalıştırır
- Böbreklerin çalışmasını etkileyerek fazla suyun vücuttan atılmasını sağlar
- Sinirleri kuvvetlendirir, rahatlık sağlar
- Kan dolaşımını olumlu yönde etkiler
- Zatürre ve bronşite iyi gelir
- Romatizma ve siyatik ağrılarını dindirir
Nasıl kullanılır?
Sofrada: Yemeklerin üzerine toz olarak serpilir. Ayrıca tohumları dövülerek su ya da zeytinyağıyla karıştırılarak sos olarak hazırlanır. Kullanmadan önce 10 dakika kadar bekletilen sos, et yemeklerine lezzet katar. Çiçeği ve körpe yaprağı salatalara eklenebilir.
Sağlık için: Tohumu ezilir, toz haline gelen tohum 50 dereceyi geçmeyen sıcaklıkta biraz suyla karıştırılarak lapa haline getirilir. Uygulanacak bölgeye uygun büyüklükte bir bezin üstüne yayılır ve hasta bölgeye uygulanır. Uygulama bölgesi önce hafifçe kaşınmaya, sonra yanmaya başlar ve daha sonra da deri kızarır. Uygulama süresi, çocuklarda 3-5 dakika, yetişkinlerde 5-10 dakikayı aşmamalıdır. Süre sonunda, uygulama bölgesinin sıcak suyla iyice temizlenmesi gerekir.
Arzu Dedeoğlu
Hardal: 0,2-1,5 m boylarında beyaz veya sarı çiçekli, yıllık otsu bitkilerdir. 10 kadar türü vardır. Türlerinin çoğu Akdeniz çevresi memleketlerinde yetişir. Hardalın beyaz hardal otu, siyah hardal otu, yabanî hardal olmak üzere değişik türleri vardır.
Siyah hardal otu (Sinapis nigra): 1-1,5 m boyunda, bir yıllık sarı çiçekli otsu bir bitkidir. Yaprakları saplıdır. Meyveleri 1-3 cm uzunlukta 2-3 mm genişlikte, sap üzerine yatık, tüysüz, hemen hemen dört köşeli, kısa sivri uçludur. Yassı ve köşeli olan meyvelerinde tohumların bulunduğu yerler şişkindir. Tohumlar kırmızımsı siyah renktedir. Bitkinin Orta Avrupa, Anadolu ve İran’da kültürü yapılır.
Kullanılan kısımları tohumları ve tohumlarından elde edilen yağıdır. Bitkinin yaprakları dökülmeye başladığında meyve salkımları toplanır. Bunlar 15 gün kadar gölgede kurutulduktan sonra tohumları alınır. Hardal tohumlarında müsilaj, yağ, sinapin, sinigrin isimli glikozit ve mirozinaz fermenti vardır. Çok eskiden beri tıpta kullanılmaktadır. Dâhilen hardal tohumu unu az dozlarda midevî, yatıştırıcı ve tarçınla karıştırılırsa iyi bir iştah açıcıdır. Hâricen yakı, lapa veya banyo hâlinde romatizma ve bronşitte mevzii tahriş yapmak için kullanılır. Hardal yağı cildi tahriş eder, onun için sürüldüğü yer kızarır. Hafif antiseptiktir. Dumanı öksürük ve gözyaşı getirir. En fazla baharat olarak kullanılır. Deriyi tahriş edip, kızarttığından iç organlardaki kanı dışarıya toplar. Zehirlenmelerde kusturucu etkisinden faydalanılır. Hardal yakıları bir saatten fazla tutulmamalıdır. Aksi halde yılancığa benzer büyük şişler meydana gelir. Yakılar ılık suda ısıtılır. Sıcak su fermentleri tahrip eder. Hardal yakısı, hardal tozunun kâğıt üzerine yapıştırılması suretiyle elde olunur. Kullanılacağı zaman ılık suda ıslatılarak hardallı tarafı deriye gelecek şekilde kullanılır.
Beyaz hardal otu (Sinapis alba): Beyaz çiçekli hardal otudur. Vatanı Akdeniz çevresi memleketleridir. Orta Avrupa ve Kuzey Amerika’da da kültürü yapılır. Önemli bir yağ bitkisidir.
Beyaz hardal otunun sarı-kırmızı veya beyaz renkteki olgun tohumlarından hardal yağı elde edilir. Kullanılışı siyah hardal otu ile aynıdır.
Yabani hardal (Sinapis arvensis): 20-60 cm yüksekliğinde, memleketimizde tarla ve nadaslarda, yol kenarlarında yetişen bir tarla otudur.
Brassicaceae familyasındandır. Sarı çiçekli otsu bir bitkidir. Tohumları baharat olarak kullanılır. On kadar farklı türü olmasına karşin üç ana türü genelde baharat olarak bilinir kullanılır beyaz , siyah , kırmızı hardal olarak bilinir. Kırmızı hardala aynı zamanda hint hardalı da denilir.
Latince İsimleri; Siyah Hardal (Brassica nigra [L.] Koch ), Beyaz Hardal (Sinapis alba L.) Kırmızı hardal (Brassica jüncea)
Hardal tozu sirke ile karıştırılmışsa continental hardal, su ile karıştırılırsa İngiliz Hardalı adı alır.
Dijon hardalı
Hardalın tarihçesi 3000 yıl öncesine kadar gitmektedir. Asya, Yunan, eski Roma ve Mısır halkları hardalı kullanmışlardır. Hardal, lahana, turp ve şalgamında üyesi olduğu ailedendir. Kırk kadar farklı üyesi olan sarı çiçekli bu tur botanikte brassica olarak anılan türdür (genus).
En ilkel şekilde hardal tohumları öğütülüp sirke ile macun kıvamına getirilerek elde edilebilir. Bu şekilde tohumun icindeki yağ ile sıvı karışıp tepkimeye girmesi sonucunda hardal acılığını alır.
Hardalların en ünlülerinden birisi Dijon hardalı dır. Parisin 195 Km güneydoğusundaki bu şehirde 1856'da Jean Neigeon tarafından ünlendirilmiştir. Hardal yapımında kullanılan sirke yerine koruk suyu kullanılarak yaptiğı bu karışım daha az asidik ve tabiki daha yumuşak bir tada sahip olmuştur.
1853 yılında Dijon'da Maurice Gray hardal tohumunu işlemek için yeni bir makina gelistirmiştir. Böylelikle büyük miktarlarda hadal tohumunun kolay ve ucuza işlenmesi temin edilmiştir. Dijon hardalının ünlenmesinin ikinci sebebi de Dijon topraklarının potasyum açısından oldukça zengin olmasıdır. Bugün dunya hardal tohumlarının hemen hemen tamamı Kanada'da üretilmektedir. Dijon ise Fransa'nın ünlü Bordo bölgesinde olduğunda üzüm suyu üretimini şaraba dönüştürmektedir.
Antoine Poupon Gray Poupon Mustard Company'yi (Poupon Hardal Şirketi) kurmuştur. Bugün Grey Poupon dükkanı Dijon merkezinde faliyetine devam etmektedir. Burada hala otantik hardal ve hardal kapları bulunabilir. Buzdolabınin olmadığı günlerde bu özel kaplar, oda sicaklığında hardal saklamak için kullanılırmış.
Üretimi
Dijon hardalı, siyah veya kırmızı hardal tohumunun kabuğunun ayrılıp ve herhangi bir renklendirici veya katkı maddesi kullanılmayarak yapılır. Günümüzde koruk suyu yerine şarap, sirke veya üzüm suyu da kullanılmaktadır. Ayrıca fındık, peynir, ahududu, şampanya ile aromalandırılmış hardallar mevcuttur.
özellikle köylerde tarlaların kenarlarında yolların kenarlarında bu bitkiden çok gördüm böyle faydaları olduğnu bilmiyordum. Trakya yöresinde birde bu bitkiden hardaliye yapıyorlar üzüm suyu mayalamak için bu bitkinin tohumlarını kullanıyorlar harika birşey çokta faydalı
YanıtlaSil